30 Nisan 2010 Cuma

Balkon boş kalmıyor, bal elde kalıyor:)

Evveli hafta bizim safı tekrar bölmek zorunda kalmış idim. Sonra bunu alıp balkona getirmişdim.

Taşıma sırasında aşağıda görüldüğü gibi örtü bezi üzerinde havalandırma deliği bıraktım. Buraya sinek teli zımbaladım.



Geçen sene tüh şöyle yapaydım tüh böyle yapaydım derken zaman kaçmış ve son pişmanlıklar fayda etmemişdi. Bu nedenle bu sene yaşanabilecek tüm olumsuzluklara karşı tedbir alıyorum. Zaten arıcılıkda kaçan fırsat bir sezon sonra düzeltilebiliyor.

Dedim ya tüm olumsuzluklara karşı tedbirliyim diye balkonda birde gebze imalatı kutu var. Bu sürpriz, sonucu ilerde bizimki paylaşır ben sadece açlık başlamış besleme yaptım:=) Nasrettin hocanın göle maya çalması gibi bir işlem bu, hani işte umut dünyası, ya tutarsa dedik ve uyguladık bakalım ne olacak.

Zaten bu sene kendimizi geçmemiz lazım. Diyeceksiniz o nasıl olacak işte geçen seneki bizi geçmemiz şart.




Geçen sene zaten doğru dürüst bir bal çıkaramadık. Fakat oda elimizde kaldı. Eşden dosttan bal isteyenler oldu bende 1 teneke balı getirdim ve bal eritme kazanımızda 45 derecede erittim.Hala 2,5 teneke bal depoda duruyor.



Aletimiz daha önce Ali Şekerli abimiz tarafından yapımı anlatılmış olan bir alettir. Bendeki 42 derece ile 49 derece arasında çalışmakda.



Yaklaşık 4 gün kadar eritme kazanında balı erittikden kavanozlara doldurdum. Eşe dosta dağıtılacak dedim ya evde biriken kavanozlar makinada yıkandıkdan sonra kullanıldı.







26 Nisan 2010 Pazartesi

Telli turnam:( yav ne turnası altlık diyecektik:)

Bu hafta sonu bittim tükendim. Toplamda 10 kovanımı altı tel havalandırmalı ve varoa çekmeceli hale getirdim. Önce sabahdan öğlene kadar altı tane altlık yaptım.

Karşı tarafdaki tarlalarda kanola çiçekleri tamamıyla açdı.



Sadece açan kanola değil elbet benim leylakda senede bir defa açar ama kokusu görünümü harikadır.

Öğleden sonra kovanların kontrollerine sıra geldi. Tabiki dalak üretimi son hız devam ediyor. Ham petek vermekde yetişemedim. Şu ana kadar 80 kusur ham petek 50 kusur kabarmış petek vermeme rağmen dalak üretimi devam ediyor.


Arılarımın maşallah gücü görüldüğü gibi.

Gereksiz yere birde üçüncü katı attım inat değilmi:)

Sadece telli altlık yapmadım daha önceleri almış olduğum hazır kuluçkalıkların taban tahtalarını söküp tel takdım.




varroa çekmecesi de hazır daha doğrusu bizim kuluçkalık modaya uydu:)

Pazar günü Tekirdağda bir adet koloni ile arıcılığa başlamış olan Salih abimiz aradı fikir soruyor ne yapayım nasıl yapayım diye. Abi telefonla olmaz kesene de yazık olur sen en iyisi atla gel dedim ama dinlemedi arabayla geldi velhasılı bir körükcüm daha oldu hayırlısı ikisininde ismi Salih:)
İlk ders körük nasıl kullanılır arılara genel kontrol ve altlık değişimi yapılırken usta nasıl seyredilir dersi oldu. Tabi bizim ustanın bana yaptıklarının acısını da adamcağızdan çıkardım:) dedim arıcılığı öğrenmen için sağıma da gelmen lazım:)

Artistik olarak tel altlıklı kovan musluğuna arı girişi görüntüsünü de unutmadık tabiki.

Aşağıdaki filmde bendenizin bu hafta iki katlı bir kovanı tel altlıklı hale getirme ve ana memesi bulunan bir çıtayı yanına takviye yapılarak ruşete bölme işlemi görüntüleri bulunmaktadır. Şu ana kadar meme yaparak oğul verecem diye tutturanlardan bu şekilde yaptığım bölmelerin sayısı beş oldu. Göya arı sayımızı azalttık allah sonumuzu hayretsin.

18 Nisan 2010 Pazar

O kadar dalak vardıki sakatatçılığa başlayacam:)

Bu hafta cuma öğleden sonra arılıktaydım. Kiraz ağacım yeni yeni çiçeklenmişti ve

Kanolalar tamamen açmışlardı.



İşyerime makina kasası olarak gelip benim elime düşen 6 cm kalınlıkdaki tahtalardan deneme amaçlı olarak bir adet telli altlık yaptım

Tabiki hemen devreye soktum..

Bizimki karakovanıyla hava atıyordu bizimkilerde duydular galibaki depara kalkmışlar. Tabiki hemen tuzaklar hazırlandı bu inekler doğru duracak gibi görünmüyorlar:)

Kanolalar böyle açarsa ne olur; nektar akımıııı ve böyle yavruuu:)

Pekii 6-7 çıta arıya kat atmazsanız ne olur; böyle dalak.)

Nektar akımı başladımı arıyı tutamazsınız. Bunu ben değil aşağıdaki geçen hafta temel petek verdiğim arı söylüyor çok bilen ustaları yalanlarcasına.

Daha önce böldüğüm (kat atmamaya direniyorum) bizim saf damızlık karniol geçen hafta verdiğim temel petekleri halletmiş birde utanmadan şerbetliğin altına dalak başlamış. Gene böldüm ineği bu sene oldu iki haftaya bakacam sürat aynı olursa B planını uygulamaya koyacağım. Haaa unuttum demeyi Ali çift pantolonla arı açarken biz böyle açıyoruz kader işte ne diyeyimki:)


15 Nisan 2010 Perşembe

Dün Gebzedeydim....

Dün akşam Gebzede idim. Yav bu muğla arısı neymiş kardeşim adama çift pantolon giydiriyor:)

Çift pantolon boşa giyilmiyor sebebini anlamak için Seyithan abinin ellerine bakmak yeterli.

Arılıkda heryer ana:) bir tanesi elimize doğdu beni anası sanıyor olacak ki dolanıp durdu üstümüzde:)

Hırsızlık olaylarına karşı etkili bir çözüm.... İçinde 10 çıtaya basan muğla arısı var. Hırsızlığa gelen olursa vay haline:)

Bizim usta yeni bir teknik deniyor. Çok analı koloni yönetimi:) Aşağıdaki gibi analar her çıtada 5-6 tane:)

Avucumdaki çıtırı hayatım boyu unutmayacağım. İlkler unutulmaz çünkü:))

12 Nisan 2010 Pazartesi

Çiçekler açtı bahar geldiii...

Bu hafta sonu kursların bitimi ile rahatlamış olarak arılığa gittim. Yol boyu ve Ereğlide gördümki kanolalar açmış. Moral düzeyimiz üst seviyelerde. Bu sene rahatlamak amaçlı olarak 10 tane koloniyi elden çıkarmışdım. Verdiklerim en güçlülerdi. Gene en son bir buçuk hafta kadar önce invert şurupla besleme yapmışdım açlık sınırında olan kovanlara. Artık beslemeye son verdim. Sıradan kontrollere başladım. En zayıf 5 çıtalı kolonilerimde bile verdiğim ham peteklerin kabartılmış olduğunu gördüm.



Bir buçuk hafta öncesi verdiğim ham peteklerin hepsi kabartılmış.

Gene 7-8-9 çıtalı olan kovanlarımın yavru durumları 3-4 çıtada ve bu düzeyde tüm çıta yüzeyi kaplanmış durumda. Bu düzeydeki kapalı yavru çıktığı zaman en az iki hatta üç çıtayı saracak arı demekdir buda arıların sıkışması ve oğula meyletmesi demektir.

Bu düzeyde yavrusu olanlara kat attım.

İsmi lazım değil bazı arkadaşlar geçen haftalarda karakovanlarıyla hava atmaya çalışmışlardı. Bu hafta bizim karakovanın durumu buydu.

Mecburen şerbetlik çıkarıldıki zaten gerek de kalmadı. Bundan sonrasını kanola balı olarak bana hazırlarlar artık:)

Beyaz ahşap tutkalı çok güzel köpük bardak yapıştırıyor. Bu sene böyle beş bardakla besleme yapmıştım keratalara.

Bizimki bu görüntüler karşısında bakalım nasıl öamura yatacak. Yok ben senden geç arı sülkeledim de felan gibi:)

9 Nisan 2010 Cuma

Yıllardır aradığım alet geldi sonunda:)

Eveeet geldi geldi diyecem bizim arıcılar diyecek dr kafayı yedi. Ama öyle değil zira bu elektirikli çapa makinasını yıllardır arıyorum ama Türkiyede yoktu. Bunun en önemli özelliği küçük bahçesi olanlar çiçeklere meraklı olanların bel ağrılarından kurtulacak olmaları.

15 kg civarı ağırlığı olması, küçük gül vs bitkilerin altlarını kolayca çapalamayı sağlaması en önemli özellikleri...


Şimdi ben bunu sürekli internette araştırdım. Türkiyede yoktu ve yaklaşık 2 ay kadar önce aşağıda kartı olan firma bunu getireceğini söylemişti. Dün aradım ve geldiğini öğrendim. Koşarak gittim ve aldım. Fiatı tuzlu ama bel fıtığı tedavisinden ucuz:)
Ben bu haberi niye yaptım. Amacım reklam yapmakmı asla. Ben uzunca bir süredir www.agaclar.net sitesini takip ederim. Üye değildim ama forum kısmından ve yayınlardan oldukça faydalanmışımdır. Bu sitede kişilerin bu çapalama makinasının Türkiyede olmadığını ama ah olsada alsak dediklerini de zaman zaman okumuşumdur. Dün adı geçen foruma üye oldum. Amacım makinayı ve firmanın irtibat telefonlarını orada yayınlamakdı. Baktım fotoğraf yayınlayamıyorum bende dedim bloğumda yayınlarım orayada bloğumun linki atarım. Arayanlar rahatlıkla gidip alsınlar. Haaa unutmadan belirtmek lazımki bu aleti bana bu firma parasız deneme amaçlı olarak hediye etmedi ve bu haber bunun karşılığı olarak yapılmadı. Bu önemli noktanın bilinmesinde fayda var.